O bize, son veda anında bile "ümmetim"diyecek kadar düşkün, Rauf ve Rahim oldu. Bir sıkıntıya uğramamız Ona hep ağır geldi, üzüldü...
Biz Onu hakkıyla/yaşamıyla ruhuyla, nuruyla bilmekten aciz bir savrulmuşlukla bilemedik. Bilmemizin hayati kıymetini de idrak edemedik.
Sahi siyer-i nebi neydi?
O ne için gönderilmiş ve bizi neye davet etmişti!
Onun ahlakı, Onun huyu deyince kapı nereye açılır, pusula nereyi gösterirdi?
"Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi." [Yunus Emre]
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Kademi şerifini mahcubiyetle öperim Efendim.