31 Ekim 2022 Pazartesi

Yansımalar 4

''Sevgili Rüveyda, 
Sana nasıl, nereden başlanır hiç bilmiyorum...Belki de hiç bilemeyeceğim...'' [sh:19]

Başlamıştık oysa... 
Nasıldı diye sorma...
Çok güzel anlar ile çok kötü zamanlar, zaman içinde flulaşır bu adamın hafızasında...

Başlamıştık... Şaka gibiydi ama şaka değil, ciddiden ciddiymiş, sonradan anlattı bunu bize yine o meçhul daire zaman...

Bedeli olan bir başlangıç. Sonunun olmasını istemediğimiz bir bedel... 

Bir şeye başlamak da başlı başına bir irade karar ve cesaret meselesi aslında... 

Biz başlarken irademiz bizden firar etmişti...Dur gitme de dememiş, demek istememiştik...Sevmiştik...

Nasıldı? 
Çok zaman başa sarıp başın başından nasıla doğru yol aldım hayal denizinde...Yelkenlerim fazla dayanamadı bu aşkın rüzgarına...Yenik düştüm!

Tarifsizdi, emsalsizdi, bizim rengimizde, bizim kan grubumuzdaydı. 

Kızıl akşamlara uzanan, kırk ikindilere gebeydi. 

Haylazdı, haşarıydı, dur durak bilmezdi. Bazen mahcup bazen deliden daha çılgın ve umarsız...

Sana nereden başlanır sorusu nasıl çetin, nasıl hummalı, çetrefilli, afilli ve muzur bir soru... Bir insanın hayatında sorulabilecek en güzel sorulardan...En güzel ve en derin...Sımsıcak, ateşli ve ürpertici! 
Bir buzulun teninde eridiği halde bu eriyişi fark edemeyişi, tariften azade içine çekişi belki de...

Gözlerinden başlardım sana başlasaydım... 
Yok yok önce gözlerimi kapatır, varlığından, kokundan başlardım sana... 

Belki de sen bir hayal olarak oralarda bir yerlerde öylece varlığımdan habersiz bense bir ütopya gibi seni kalbimde heceleyerek, geçip gideceğiz bu hayattan... 

Sana başlamak, başlanmamış bir final olarak satırlarda ve sadrımızda sır olarak kalacak Rüveydam...