20 Ekim 2017 Cuma

Nasılsın ?


Eskiler, birisine hal-hatır sordukları zaman;

1- Allah ile aran nasıl?
2- Halin, sağlığın, geçimin nasıldır,inşallah (her iki şıkta da) bir sıkıntın yoktur, anlamında sahici, esastan ve samimice sorarlarmış.
O zamanlar telefon vs. iletişim araçları da olmadığı için, bunu bizzat göz göze, gönül gönüle yaparlarmış.

Ve muhataplarının,bir derdi var ve olur da bunu saklamaya çalışırlarsa diye, rikkatli ve dikkatlice yaparlarmış. Yani alıcıları açık bir halet-i ruhiye ile,müşfik ve şefkatli...

Günümüzde, sun'i de olsa, hal-hatır sormanın unutulduğu, ihmal edildiği, ya da İnternet üzerinden, emorjilerin duygusuna (!) terk edilmiş bir selam kaldı..!

Modern zamanlar,''nasılsın''ı bile Çin malı seviyesine düşürdü...İnsanlığın başı sağolsun..!

*

''Nasılsın ?''

''İyi değilim..!'' dediğimde çare için çabalayacaksan, halimi,ahvalimi sor; diyeceğim de; demiyeyim en iyisi...

İyiyim...(Ne komik, kendi notunu kendisi veren talebe gibi...! Bunda derin nükte var, bilesin ! İşbu sebeple, iyi miydim, ölürken anlayacağım...!)