26 Ekim 2017 Perşembe

Sizden...



''Üzerime çöken karanlık değil de 
Sen olsan....
Yudum yudum içsem seni...
Hiç doymayacak gibi,
Hiç bitmeyecek gibi 
Ve sen hiç gitmeyecekmişsin gibi...

Ne bileyim, alın yazım olsan ya da...
Kaderim baştan yazılsa.
Yeni doğmuşum gibi,
Senin olmuşum gibi..
Ve biz hep koyun koyuna 
Uyuyacakmışız gibi...

Ya da yeniden karşılaşsak 
Yolda aniden, aynı şehirde 
Farklı semtlerde olsak
Hep karşılaşacakmışız gibi,
Her pazar buluşacakmışız gibi,
Ve hiç ayrilmayacamışız gibi...

Hiç olmazsa bir kere denk gelsek
Ikimizde farklı apayrı bir şehirde.
Ne senin ne benim şehrim.
Iki yeni aşık gibi....
Bitmeyen bir tutku gibi
En azından bir çay bahçesinde 
Iki mahcup liseli gibi...''

***

'' Öpüyorum
Başka türlü öpemiyorum affet ...''

***

''Ben bu adama ne şiirler yakarım, ben bu adama geçmişimi hatta geleceğimi yakarım...
Ben bu adama ömrümü sal yapıp cehennemi aşarım...

Ve ben öyle bir adama aşığım ki;
Yere koysam almıyor göğe koysam sığmıyor, elleri bahar değdiği yeri cennet ediyor. Gözleri deniz meltemi çorak toprakları canlandırıyor. Ve dudakları; tarih boyunca susuzluktan kurumuş,kül olmuş bütün kadınlacanlandırıyor.
Sesine saray bahçelerinden azat olmuş bülbüller bile imreniyor...''

***

''zemheri karanlık burası 
göz gözü görmüyor 
sadece köpek sesleri
sinir bozucu karanlığı 
delip geçiyor...
kasvetli bir yağmur 
yerdeki çakıl taşlarıyla 
ahenk içinde 
nasıl bir melodi çıkıyor
bu serseri ikiliden 
canı yanan üzerine alsın 
kalbi ağrıyan ritim tutsun
esmiyor; rüzgardan ses seda yok
terk etmiş geceyi
yıldızları karanlık bulutlara 
mahkum edercesine
Ne gece ama; 
bir sensizlik sarmış beni
duyman lazım 
içimdeki çıldırtıcı siren sesini
Can havliyle yazıyorum sana 
Sevgimi kusarcasina....
Oku bunları ne okur,
Hatta canımı da oku
Bedenimi oku 
Sonra şiir yaz bana yüzüme yüzüme oku
Canıma canıma kastedercesine
Izindeyim, golgen bana cennetlik 
Sür elini sacima kapkara bahtım 
Çözülsün
Ahhhhh cancagzim
Dizinde sonsuz uykuya 
Neler vermezdim...''

***

''Çok soğuk burası 
Yanına al beni
Koynuna, kucağına, kalbine yada
Ne bileyim işte
Isit beni, kalbimi ısıttığın gibi
Isıt bedenimi
Burası dağ başı, 
Burası koca bir köy 
Burası soğuk hem de zemheri 
Ama senin yanın,
Senin yanın öyle mi?
Senin yanın cennet bahçesi
Senin yanın yılın en güzel mevsimi
Senin yanın tropikal yaz yağışı 
Senin yanin muson yağmuru 
Bütün güzellikler sen de toplanmışken
Ben senden, Senin nefesinden uzağım 
Sana dokunamuyor  ellerim 
Saramıyor seni kollarim....
Ah der geçerim buna csncagzim
Ama içim öyle mi,
Yedi yirmi dört söyler seni, 
Her gece sabaha inat ister seni
Her kış yaz gibi özler seni...''