Gitmek için geldik ama bunu görmezden geldik.
Hep uzun vadeli planlar hayaller kurduk.
Gitmeyi, kiracı olduğumuzu unuttuk, oysa biz uzun bir yolun yolcusuyduk, hancı gibi, ev sahibi gibi davrandık...
Yanıbaşımızdan sevdiklerimizi uğurlarken bile, biz yine hancı rolünü kaptık. Sanki herkes gider, biz kalırdık.
Herkes gitti aslında, biz şu koca handa yapayalnızız.
Bizi Yaratan nefeslerimizde, o nefesleri keşfetmek, o nefesleri yaşamak için gönderildik. Her nefes alış-verişte he sesinden Hay'ya...
Ve herkes herkesten gider...
Finali belli dostluklar, sevdalar, arkadaşlıklar vardır. Birgün biteceğini biliriz bilmezden geliriz. Bu bitişi bilmek istemeyiz.
Belki anın sefasını sürmeyi mantıklı buluruz. Ne de olsa hiç bir an kalıcı ve devamlı değildir, bunu da biliriz.
Ya handa hancı sahteliği ile mutluluk pozları, ya da handaki yolcunun bilinci ile ''bir ağaç altında az gölgelenip'' uzun yola revan olma, yolda kalmama çabası ile mutlu finalle el sıkışma...
Gitmeler durağında "bir yalnız insan''ız.
Çevremizdeki dostlarımıza, paramıza, pulumuza rağmen bir yalnızız ve sadece Allah ile varız...