biz namütenahi bir hüznün meftunları,
ne bulduysak o hüzün havzasında bulduk...
firak da orada, vuslat da orada, gözyaşıyla yoğrulmuş mesrur çehreler de...
biz, şımarıkça egoları besleyen,
kaygısız kahkahalara hiç bir zaman kapı aralamadık,
açlık sınırında,
dünya nimetlerinden mahrum biçareleri bile bile
mangal-pilaj sefalarına göz kırpmadık,
esasen biz bu handa yolcu olduğumuzu hiç unutmadık
unutturmayana hamd ile,
hatalarımıza yandık...