- Sıraya girmemesi, girememesidir...
Sıradışılık da böyle başlar.
Üstad Necip Fazıl aklı yüksek ya da deha insanlar için "cins kafa" tabirini kullanırdı. Günümüzde "cins"e olumsuz anlam yükleniyor...
Demek ki kelimeler aynı olmakla birlikte, insanların onlara zamanın akışına göre yükledikleri anlamlar değişebiliyor, bu erozyondur, değişmemeli. Kavramlarda kargaşa ve hürmetsizliğin başladığı toplumlar da, işbu kargaşa ve hürmetsizlik davranışlara, fiiliyata da sirayet eder, yansır. Nitekim ediyor da.
İşte halimiz, her yerde hürmetsizlik huzursuzluk!
Sıraya girmemeye direnen insanlar, bu kargaşayı daha önceden sezip fark eden insanlar olabileceği gibi, psikolojik açıdan kendi iç dünyalarında bir şeyleri henüz yerli yerine oturtamamış kişilikler de olabilir. İçlerindeki huzursuzluk, kimi zaman dışa vursa da çoğu zaman fark edilmezler.
Her şeyi bilmekten, her şeyi anlayıp idrak ile yapılan yalnız ve garip bir sefer, sanıldığından da zor ve sancılıdır. Ve çoğunlukla huzursuzluğun hikâyesinde huzur son nefeste bulur insanı...