"Ruhların sevmesi, sevişmesi neden yetmez insana? Maddi âlemde ruh ve beden nefes aldığımızdan mı?" [ Rüveyda'ya Mektuplar, Sh:23]
Elbette asıl olan ruhtur. Kadim zamanlardan beri tartışılagelmiştir, akıl (ya da ruh) beyinde mi kalpte mi diye... Beyin bilgisayar işlemcisi gibi, şahsen kalpte diyenler tarafındayım. Akıl da dört kademe demişler. Bahs-i diğer. Allah, akl-ı selimden ayırmasın diyelim, hele şu aklını iz'anını kaybetmiş vahşet asrında..!
Ruh (kılıç) asıldır, beden (kın) evinde/içinde misafirdir. Gazali hazretleri eserlerinde bunu çok güzel açıklar. Bedeni bir ata ya da vasıtaya benzetir, dizginleri selim akıl tutarsa der, sahibini uçuruma (cehenneme) sürüklenmekten korur! Beden ve ruhun askerlerinden söz eder. Enteresan hoş ve herkesin anlayacağı enfes çekici bir dili vardır.
Evet maddi alemde yaşadığımızdan ruhun gıdalara ihtiyacı gibi, bedenin de vardır ve hepsinin nasıl elde edileceği, kullanma klavuzu gibi hayat rehberi kutsal kitabımızda ve o kitabı bizlere örnek hayatıyla tefsir eden son elçi Sevgili Peygamberimizde (sav) bulunmaktadır.
Ne güzel, başıboş bir yalnızlık, kimsesizlik içinde değiliz. Sahibimiz var ve doğru yolu bizlere şefkat ve merhamet edip göstermiş.
Maddi, bedensel ihtiyaçlar başta gıdalar olmak üzere, aynen bir aracın yağı, suyu, yakıtı, vakti gelince servisi vb.
Bedeni ihtiyaçlara cinsellik de eklenmek durumunda. Malum ''Bekârın dini yarımdır.'' buyurulmuştur. Ne yer içersen iç, cinsel açlığını gidermedikçe eksik, yarım kalırsın. (İstisnalar hariç.)
Ruhun, şefkat, sevgi, merhamet, ilgi gibi karşılanmadığında yetim bir mahrumluğun hüznüne düçar olacağı aşikardır.
Her zaman söylerim, cinsellik (para gibi) çok şeydir ama her şey değildir. Onu yaşayıp doyuma ulaştığın zaman yerini ne ile dolduracağın çok daha önemli. Anlaşan, kaynaşan ruhlar, yerine kucak dolusu sevgi, rengarenk muhabbet koyarlar. Bir gün cinsel yaşamları nihayete erse bile, hiç üzüntü olmaz; onlar çoktan ruh ikizi olmuş, iki beden bir ruh gibi dolu dolu aşkı, muhabbeti, hayatı birlikte okumayı yaşamaktadırlar...