Sonunda vazgeçtim "ben neden herkes gibi değilim" diye sormaktan...
Hep bir çırpınış, hep bir çırpınış!..
Onlar akşam evlerine mutlu giderlerken,
Biz kara kara düşünürdük ve ayaklarımız geri gitmek isterdi.
Akşam ezanları bize farklı inerdi...
Hep bir çırpınış, hep bir çırpınış!..
Kara kedimiz bile diğer kediler gibi değildi!
Sonunda vazgeçtik "biz neden herkes gibi olamadık" sorusundan...
Belki de artık bunalıp, çok usandık...
Hep bir çırpınış, hep bir çırpınış!..
Oltadaki balıklar bile bizden mutlu çırpınıyordu...
Akşam ezanları bize farklı inerdi...
Akşam ezanları bize sela gibi gelirdi!
Ani Ümraniye gezmeleri(!)
Halamın usançsız güleç yüzü mahcubiyetimizi örtüyordu.
Hep bir çırpınış, hep bir çırpınış!..
Bu yüzden ben hiç bir zaman çocukluğumu özleyemedim!
Hayallerimle süslediğim bir kaç kareyi kendime sevdirdim...
Kalanı,
Hep bir çırpınış, hep bir çırpınış!..
Anılardan kaçış, insanlardan kaçış,
Aşktan, yardan, yaşamaktan kaçış,
Hepsi de bir çırpınış!..
Dibin notu: Yayınlama konusunda tereddüt etmiştim, umarım özelimi sorgulayan sorular gelmez ki mailleri cevaplamadığım zaten malumunuz.