20 Eylül 2020 Pazar

Belki eylül de hüznün içli çocuğudur!

 


Eylül sonu
Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları.
Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa...
İçtik bu nâdir içki'yi yıllarca kanmadık...
Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık!
Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
Lâkin vatandan ayrılışın ıztırâbı zor.
Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sâhile,
Bitmez bir özleyiştir, ölümden beter bile.

Yahya Kemal BEYATLI 
* * *

''Peki eylül nasıl yazılır?

Bir, eylül, başta haziran olmak üzere özellikle semt duygusu yaşayan aylara bakarak yazılır.
İki, eylül taşrada başka, büyük kentte başka yaşanır ve yazılır.
Üç, eylül asla bir mevsim olarak yazılmaz, yazılmamalıdır.
Dört, eylül yalnızca sararan yapraklara, düşen gazellere bakarak, “Körolası çöpçüler aşkımı süpürmüşler” şarkısını dinleyerek yazılmaz, bazen hayata, bazen kendine bakarak yazılır.
Beş, eylül için ne yazılsa defteri dolmaz, o biraz da yalnızlığın defteri gibidir, o yüzden tekrar olmaz.
Altı, eylül her defasında yeniden yazılır, kendini unutturmaz.
Yedi, eylül böyle benim yazdığım gibi yazılmaz.''

Haydar Ergülen